Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ergül Halisçelik’le Adana Büyükşehir Belediyesi’ni konuştuk. Gündem Çukurova’nın sorularını yanıtlayan Halisçelik, Adana’nın sorunlarını, çözüm yollarını, mali sıkıntılar dışında etik değerlerin de ön planda tutulduğunu ve Adana’nın sırtına kambur olan metro borcunu anlattı.
İkinci etap metro projesinin de Cumhurbaşkanlığında onay beklediğini belirten Halisçelik, 25 yıllık Ulaşım Mastır Planı kapsamında öngürülen proje hakkında şunları söyledi:
“Adana’nın genel potansiyeline de baktığımız zaman 2 tane önemli sorun karşımıza çıkıyor. Bunlardan biri işsizlik diğeri ulaşım. Biz de siyasetten bağımsız olarak ikinci hafif raylı sistem hattını yapmak istiyoruz. Bunun için Adana’daki karar mercileriyle de gerekli görüşmeler yapıldı. Fizibilitesi çok sağlam bir şekilde hazırlandı ve Cumhurbaşkanlığımıza gönderildi. Şu anda onay bekliyoruz. Gönderilen raporumuz 10,5 kilometrelik 8 istasyonu ile çok beğeni aldı. Bu hat Adana’nın ihtiyacı olan bölgede planlanıyor. Metronun bittiği yer olan Akıncılar’dan başlayarak Şehir Hastanesi, bölge adliye mahkemeleri, yurtlar, 2 tane üniversitemiz, Balcalı Hastanesi ve son olarak da stadyumda bitecek.”
Adana’da çözülmesi gereken öncelikli konu nedir? Bugüne kadar Adana’yı rahatlatan hangi konulara çözüm sağladınız?
Yönetime geldiğimizde mali anlamda manzara çok kötüydü. Gelirin 4 katı borcu olan bir belediye devralmıştık. 1,2 milyarlık bir gelirlin karşısında 4,5 milyarlık borç vardı. Bu anlamda ilk önceliğimiz mali disiplinin sağlanması oldu. Bunun için çeşitli yollar gerekiyordu. Öncelikle zihniyetin değişmesi lazımdı. Ahlaki, vicdani ve hukuki anlamda, çalışanlarımızın bir Adanalı olarak Adana’ya hizmet anlamında görevini daha verimli yapmaları gerekiyordu. Mali disiplin boyutunda diğer ayağımız ise gideri azaltıp yeni gelir kalemleri yaratmak oldu. Yani hem gelirimizi arttırdık hem giderimizi azalttık hem de yeni gelir kalemleri bulduk. Şu anda geldiğimiz noktada mali disiplin anlamında bence başarı ortaya koyduk. Borcu azaltmaya başladık. 750 bin dolardan 610 bin dolara düşen bir borç var. Gelirlerimiz de 1,2 milyardan 2 milyara yükselmiş durumda. Aynı zaman mali disiplinin sürdürebilirliği için de çalıştık. Bu da ancak güçlü bir kurumsal kapasiteyle mümkündü. Biz bir taraftan mali işlere odaklanırken diğer taraftan sürdürebilirlik için kurumsal kapasiteyi güçlendirdik. Bu çerçevede belediyedeki tüm dairelerimizde görev tanımlarını tekrardan gözden geçirdik, ihtiyaç analizleri yaptırdık, yönetmelikleri geliştirdik. Doğru sayıdaki doğru insanın doğru çalışmasını sağladık.
Bu çalışmalarla ne kadar başarı kaydettiniz?
Şu ana kadar ciddi bir ilerleme söz konusu. Sadece personel olarak değil beşeri, fiziki ve mali olmak üzere her türlü kaynağımızı verimli ve etkin şekilde kullandık. Şu anki durumumuzda iyileşme var. Her gün üzerine koyarak gidiyoruz. Umarım yakın zamanda hedeflerini tutturabilen bir belediye haline geleceğiz.
ADANA METROSU 2. ETABI ONAY BEKLİYOR
En çok zorlayan borcun metro olduğunu düşünüyoruz. Siz ne düşünüyorsunuz?
Evet metro bir yük ve çok da önemli bir konu. Şu anda biliyorsunuz Adana’nın birinci metro hattı 90’larda başlayan kredi görüşmeleri üzerine 2000’lerde faaliyete geçti. Metroda ilk öngörü günlük yolcu sayısının 600 binken hazineden gelen eleştiriler üzerine bu sayı 300 binlere indirilmiş. Ancak gerçekleşen sayı 30 binin altında. Yani ilk düşünülen rakamın yüzde 5’i kadar gerçekleşmiş. Bu yük de belediyemizin omuzlarında. Yapılan bu kadar ödemeye rağmen, oluşan kur farkı ve faizlerle birlikte son ödeme tarihi 2030’lara kadar uzamış. Şu anda metronun yaklaşık 1,2 milyarlık bir yükü var belediyemize. Bunun diğer belediyeler gibi hazine tarafından yüklenilmesi durumunda ciddi bir rahatlamaya gireceğiz.
İkinci bir hattan bahsediliyor. Böyle bir proje hedefiniz var mı?
Adana’da mega projeler yapmak yerine kentimizin ihtiyacı olan projeyi yapma hedeflerimiz var. Yani kaynaklarımızı çok ekonomik kullanmamız gerekiyor. Adana’nın genel potansiyeline de baktığımız zaman 2 tane önemli sorun karşımıza çıkıyor. Bunlardan biri işsizlik diğer ulaşım. Biz de siyasetten bağımsız olarak ikinci hafif raylı sistem hattını yapmak istiyoruz. Bunun için Adana’daki karar mercileriyle de gerekli görüşmeler yapıldı. Fizibilitesi çok sağlam bir şekilde hazırlandı ve Cumhurbaşkanlığımıza gönderildi. Şu anda onay bekliyoruz. Gönderilen raporumuz 10,5 kilometrelik 8 istasyonu ile çok beğeni aldı. Çünkü senaryo analizimizde, iyi ve kötü senaryo olmak üzere sağlam bir bütçeleme yaptık. Buna göre; en iyi senaryoda en düşük maliyet olarak 240 milyon dolar ön görüyoruz ve en çok yolcu sayısında gerçekleşecek birinci hatla birlikte 200 bin yolcu ile 8,5 yılda kendi kendine amorti etmeyi düşünüyoruz. En kötü senaryoda ise 120 bin yolcu kapasitesiyle 320 milyon dolar maliyet ile 18 yılda kendini amorti edebiliyor. Bu çok önemli ve siyasetten bağımsız ve bir an önce temeli atılması gereken bir proje. Bütçe başkanlığına tekrar gönderildi.
İkinci etap hattı olarak hangi bölgeler belirlendi?
Bu hat Adana’nın ihtiyacı olan bölgede planlanıyor. Metronun bittiği yer olan Akıncılar’dan başlayarak Şehir Hastanesi, bölge adliye mahkemeleri, yurtlar, 2 tane üniversitemiz, Balcalı Hastanesi ve son olarak da stadyumda bitecek. Özellikle son maçlarda stadın oradaki yığılmaları herkes gördü. Bu yığılmaları her bölgede azaltabilmek için bu projenin hemen hayata geçmesi şart. Tabi ki bu tek başına yeterli değil Adana’da toplu taşımaları özendirici başka projeler de yapmalıyız. Bu yüzden de üçüncü hattımız içinde düşünceler var. Kurttepe Metrosu’ndan başlayan bir tramvay projesi planlıyoruz. Bu hat da Turgut Özal boyunca İller Bankası Kavşağı’na oradan da Şehir Hastanesi’ne giden bir hat olarak planlanıyor.
Ulaşımla ilgili başka projeleriniz var mı?
Bu projeleri 25 yıllık Ulaşım Mastır Planı doğrultusunda öngörüyoruz. Bu plan kapsamında tüm kamu kurum ve kuruluşlarının desteği ile onlardan aldığımız veriler doğrultusunda ilerliyoruz. Ulaşım Mastır Planımız destek altığımız kurum ve kuruluşların planları ve yapmayı düşündükleri projeler dikkate alınarak 25 yıllık geleceğe hazırlandı. Yapılan senaryo burada kaç hastane kurulacağından okullar nerede açılacak, sanayi nereye doğru gelişiyor onlar saptanarak belirlendi. Muhtemelen yaklaşık 6 ay içinde Ulaşım Mastır Planımız şehrimizde aktif olacak. Bu planı çok kapsamlı şekilde hazırlıyoruz.
Adana’daki kaldırım sorunu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kaldırım işgalleri konusunu esnafın sınırını aşarak oradaki yaşam kalitesini zedelediğini hepimiz gözlemliyoruz. Fakat bu konudaki sorumluluk sadece belediyenin değil. Burada doğru bir zamanda başkanımız ve valimiz de bu konuda adımlar atacak. Bu kaldırımların daha uygun ve kolaylaştırıcı bir şekilde vatandaşla kullanılmasının sağlanması gerekiyor. Ama bunun için hepimize görev düşüyor. Bu konuda adım atıldığında vatandaşımızın, medyanın, emniyetin, valiliğin ve tüm sivil toplum kuruluşlarının aynı paydada buluşmasını istiyoruz.
Nasıl bir çözüm öngörülüyor?
Öncellikle esnafımızda bir farkındalık oluşturacağız sonrasında da bir süre vereceğiz. Bu konuda onlardan duyarlı olmalarını istiyoruz. Çünkü kimseye rant sağlamak istemiyoruz. Yani 5-10 kişiye rant sağlanacak diye buradaki yaşam kalitesinin düşmemesi lazım. Meclis üyelerimize de görev düşüyor. Bu şekilde eğitim ve farkındalık çalışmalarından sonra esnafa verdiğimiz sürenin akabinde bu tarz kural dışı rant sağlayıcı faaliyetlere karşı kuralları uygulamaya başlayacağız. Bu yüzden de doğru zaman önemli. Buna herkes destek vermeli.
Belediye ile ilgili başka ne gibi sorunlarla karşılaşıldı?
Mali işlerin yanı sıra bir de işin ahlaki kısımları vardı. Çok da üstüne durulmayan etik değerler bizim için ön planda. Bunun için biz başkanımızla özellikle bu konuda da sıkı çalışmalar yaptık. Mesela araç kullanımı konusunda tasarrufa gidildi. Şatafat görüntüsü ortadan kaldırılarak havuz sistemini kurduk. Geldiğimizde 380’lerde olan araç sayısını 130’lara kadar düşürdük. Havuz sistemi sayesinde sadece amirlerimizin ve çalışanlarımızın göreviyle ilgili görev saatleri içerisinde araç kullanmasını sağladık. Artık makam aracı diye bir kavram kalmadı. Tüm hizmet araçlarımızı havuza koyarak çalışanlarımıza bu konuda duyarlı davranmaları gerektiğini söyledik. Bu ve bunun gibi bir sürü etik değeri takip ediyoruz. Burada kamunun malının kullanırken dikkat etmek gerekiyor. Bizlerin de bu konuda örnek olması gerekiyor.
Peki, son olarak yönetim kadrolarında birden fazla görev alımları konusunda ne düşünüyorsunuz?
Bu ülkemizdeki genel problemlerden bir tanesi, herkes kendine hak görüyor. Bakanlıklarda son günlerde medyaya sık sık yansımaya başladı. Bir kamu görevlisinin birden fazla yönetim kurulu üyesi olmasını doğru bulmuyoruz. Sanki kamuda başka kalifiye yönetici yokmuş gibi aynı kişiler 50’ye yakın yerde görev alıyor. Aslında bu konuda bazı yasal düzenlemeler var. Bir kişi kendi görevi dışında sadece bir yönetim kurulu üyeliğinden maaş alabilir. Kuralların dışında etik olarak da böyle olmalı ki bu kadar işsizin olduğu ve asgari ücretin bu kadar alt seviyelerde olduğu bir dönemde bir kişinin bu kadar çok gelir elde etmesi vicdanları sızlatmalı. Bizim bu konuda da hassasiyetimiz var. Başkanımızın direktifleri de bu doğrultuda zaten. Belediyemizde bir yöneticinin birden fazla yönetim kurulunda görev alması mümkün değil.
Kaynak : Nazire Hiçyakmazer