Yeni dönem MHP ve genel seçim süreci

MHP'de yaşanan değişim üzerine dün tespitlerimizi dile getirip ‘buradan bakınca' misali ne gördüğümüzü izah etmeye çalıştık.
Evet, MHP'de yeni bir dönemin sinyallerini alıyoruz. Yıllardır parti üzerinde kurulmuş olan egemenliğin kabuklarının kırıldığını görüyoruz. Yenilenme, değişim MHP'ye bu anlamda bir soluk getirir mi? 
Onu da izleyip görmek lazım diyoruz.
Yusuf Baş'ın il başkanı olmasından sonra partideki ağır ağabeylik rolünü üstlenen Hüseyin Sözlü'nün belediye ile teşkilatlar arasındaki uyumu sağlayarak terazinin kefelerini eşitlemesi gerekiyor.
Haziran ayında yapılacak olan genel seçimlerde vekillik hayali yaşayan bazı isimlerin listeye girememesi adına nasıl bir çalışma temposuna girilir? Neler yapılır bilmiyorum ama il kongresi öncesinde ve hatta belediye başkanlığı adaylığı sırasında yaşanan ‘restleşmelerin' rövanşının el altından bu genel seçimlerdeki liste savaşında da yaşanacağını düşünüyorum.
Hamasi nutuklara aslında partilinin de, delegenin de karnı tok. 
Partili, aş ve iş bekliyor...
Mahallesine hizmetten daha çok, kendine ve ailesine yönelik ‘getirileri' hesap ediyor.
Bunun aksini kim söyler ise inanmam. Önce can, sonra canan misali...
Bu konuda Hüseyin Sözlü'nün de MHP camiasını mutlu ettiğini söyleyemem. Hüseyin Sözlü'nün kadrolaşma ve yeni işe alımlarda gerek parti tabanını gerekse de ‘emanet oy' veren kesimleri memnun edememiştir. Tercihlerini yanlış istikamette kullanan Sözlü'nün yeni dönem MHP yönetimindeki tutum ve davranışları da vitrinde olacaktır. Sürekli takip edilen, eleştiriye açık konumda bir izlenimle Sözlü karşı karşıya kalacaktır.
Partinin ağır ağabeyi olmak elbette kolay değil. MHP'nin yerel yönetimlerdeki beklentilere yanıt verememesinden kaynaklanan ‘homurdanmaların' önünü kimler nasıl kesecek diye de inanın merak ediyorum. Bu homurdanmaları İl Başkanı olarak Yusuf Baş'ın keseceğine ihtimal vermiyorum.
Yeni dönem MHP'de eski politikacıların bir kısmı saf dışı kalacaktır. İl Başkanı seçimlerinde Yusuf Baş'ın karşısında yer alan isimlerin Yusuf Baş'a destek vermesini beklemek, Yusuf Baş'ın da onlar için ‘kucaklayıcı olacağım' sözüne inanmak MHP'de asla mümkün olmayandır. Bunun germişte yaşanmış örnekleri vardır. En azından belirli bir zamanın geçmesi gerekir. Bu kucaklaşmanın gerçekleşmesi adına her iki tarafında ‘ellerinden başkaca gelen bir şey kalmayacak' durumda olmaları gerekir.
Geçmişte MHP'den kopmaları, Aydınlık Türkiye Partisi'nin (ATP)'nin kuruluşunu, sonra bu ATP'deki isimlerin elleri mahkûm olup MHP'ye geri katılımlarını, Devlet Bahçeli'ye biat etme zorunda kalmalarını gözleriniz önüne getirip şöyle bir geçirin.
Bakmayın siz kongre salonunda aynı karede insanların fotoğraf verip ‘Kazanan MHP olacaktır' diyerek konuşmalarına. İşin özü oradaki fotoğraf karesinde görüldüğü üzere değildir. Ben bunu anlatmaya çalışıyorum.
Siyasi çekişme, ekipçilik ve ayrı telden çalma gibi olaylara ileriki dönemlerde daha çok rastlayacağız. Ben bunu söylemeye çalışıyorum.
İşte bu yeni dönem MHP'deki sıkıntıların daha da az yaşanması Hüseyin Sözlü'nün elinde...
Elbette Hüseyin Sözlü'nün şu andaki hal ve gidişatı, izlediği politika ile değil.
Bunu da dipnot olarak verelim.
2015'te MHP'nin Adana Milletvekillerinin kimler olduklarını bu Adanalı görüp yaşar ise yeni dönem MHP ile ilgili düşüncelerini biraz daha şekillendirmiş olur.
Adana'da Hüseyin Sözlü'nün yanındakiler ve karşısındakiler diye nitelendirilecek olan iki blok var. Bugün yanında olanların yarın karşısında olma ihtimalinin yüksek olmaması adına da Sözlü'ye büyük iş düşüyor.